Gezdiğim şehirlerden beni çok etkileyen ve tabiri caizse tadı damağımda kalan bir şehir vardı ki hala adını duyduğumda hasretlele o günleri anarım. Kabul ediyorum birçok Avrupa ülkesi güzel ve ihtişamlıdır ama birazdan bahsedeceğim şehir bende ayrı bir etki bıraktı nedense.Bu şehir,tahmin edebileceğiniz üzere İspanya'nın en popüler şehirlerinden biri olan BARSELONA.
Geriye dönüp baktığımda,araştırma yapmadan gittiğim için kendime çok kızmıştım.Aynı durumda olmamanız için sizinle bu güzel şehir hakkında deneyim ve gözlemlerimi paylaşacağım.
İspanya, avrupa'nın en gözde ülkelerinden biri.Hal böyle olunca turistlerin gösterdikleri ilgi ve alaka da bir o kadar fazla.Her tarafta rahatlıkla bir turiste rastlamanız mümkün.İspanya ekonomisine sağlanan katkılarda da turistlerin payı oldukça büyük. Başkenti Madrid fakat Barselona bana kalırsa çok daha güzel.Tarih bakımından çok zengin bir ülke.Hatta öyle ki yapımına Rönesans zamanında başlanılan ve hala devam edilen bir bazilika "La Sagrada Familia." Halk arasında bitmeyen kilise olarak da bilinir.Neden hala bitmediği ise kuşkulu bir konu.Ama bana kalırsa gayet stratejik bir konuya dayanıyor.( Turist çekmek (: )
Binanın dış görünümü kadar iç görünümü de estetik harikası olarak sayılabilir.İçeriyi gezmek ve o tarihi kokuyu içinize çekebilmek çok da uygun bir fiyata gerçekleşiyor .Barselona da görülmesi gereken yerlerden sadece biri.
İspanya Akdeniz ülkesi olduğu için insanları da oldukça sıcakkanlı ve güler yüzlü.Rahatlıkla insanlarından yardım isteyebilirsiniz.Böylesine iyi niyetli insanların olduğu bir yerde tam tersi özelliklere sahip insanlar da ola biliyor maalesef. Ve hikayenin tek kötü tarafı da burada başlıyor.Hırsızlık oranı ispanyada ciddi oranda yüksek.Ve bizim başımıza da geliyor.Tur arkadaşlarımızdan birinin cüzdanı çalınarak gecemiz mahvoluyor.O yüzden hırsızlık olaylarına dikkat etmek gerekiyor.
Çok kalabalık ve renkli bir şehir.Sokaklarda gezmek isterken rahatlıkla güzellikler içinde kaybolabiliyorsunuz.Bu sokaklardan birinde bir restauranta oturuyoruz.Meşhur tapas'ından yiyip sangria'sından içiyoruz . Sangria dedikleri ,şarabın içinde meyveler bekletilerek hazırlanan yöresel bir içki.Hafif ve rahatlıkla tüketebileceğiniz içki,tavsiye ederim :)
Büyülü sokaklarda gezmeyi bırakıp rotamızı Avrupa'nın en büyük stadyumuna çeviriyoruz. CAMP NOU'ya. Biletlerimizi alıp sıraya geçiyoruz.İnanılmaz bir kalabalık var.Her zaman böylesine kalabalık oluyormuş . İçerisi gerçekten inanılmayacak düzeyde geniş ve büyük.Futbol takımının müzesini oluşturmuşlar ve yıllar öncesine ait değerli eşyaları inceleyebiliyorsunuz.
Barselona pek çok yönden zengin bir ülke.Avrupa standartlarına göre ekonomik olarak gayet uygun,öyle çok pahalı falan değil.Rahatlıkla gezip, yiyip ,içip güzel vakit geçirebilirsiniz.
YAZAN:CAN ÖZEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder